26 Temmuz 2020 Pazar

Benliğinizi Yaşatmaktan Korkmayın

Günümüzde çocuksuluk ve çocuk ruhlu olmak çok karıştırılıyor. Bir insanın salıncağa binmesi çocuksuluk mu yoksa çocuk olmak mı bunu ayırt edemiyor insanlarımız. Madem durum bu, cevabını vereyim öyleyse. Tabii ki çocuk ruhluluktur. Kendimden örnek vermem gerekirse ben insanına ve var olan duruma göre şekil alırım. Tıpkı bir sıvı gibi. Eğer eğlenceli bir ortamdaysam mutlaka espriler yaparım. Bir eğlence merkezi ya da parktaysam mutlaka salıncağa, tahterevalliye binerim. Çünkü bunlar beni mutlu ediyor ve ben kendimi mutlu olduğum şeylerden alıkoymak istemiyorum. Ancak insanlar eleştirilmekten, dalga konusu olmaktan o kadar korkuyor ki içlerindeki çocuğu yaşatamıyor. Lütfen yazdıklarıma kulak verin;

İçinizdeki çocuğun ölmesine izin vermeyin, onu daima yaşatın. Dalga geçilmekten, eleştirilmekten korkmayın. Zaten böyle bir grubun içindeyseniz o insanlar sizin için doğru arkadaşlar değildir. Eğlenmeyi, kendinizi mutlu etmeyi hiç bırakmayın. Lütfen kendinizi ihmal etmeyin.

1 yorum:

  1. Sürekli insanı eleştiren, sınırlandıran veya bir kalıba sokmak isteyen kişilerden uzak durmak gerekiyor. Bu kişilerin yapmak istediği şeye ortak olursak herkesten ne farkımız kalır değil mi. Anlamadığım ama kendimi de anlamsız bir şekilde içinde bulunduğum "el alem ne der" algısından kurtulmamız gerekiyor. Kişi kendisi için yaşar, hayatına şekil verir. Milletin söylediği bir cümle ile hayatını şekillendirmek en büyük saçmalıklardandır bana göre. Elbet kişilerin eleştirilerine kulak verip kendimize göre şekillendirmek, başkasının gözünden nasıl göründüğümüzü gösterir bize. Fakat bu eleştirileri elekten geçirmeyip olduğu gibi kabul edersek olmak istediğin kişi değil başkasının olmanı istediği kişi olursun.
    Güzel yazıydı, teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Tutarsızlık, İnsanlığın Yüz Karasıdır

Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...