25 Şubat 2019 Pazartesi

Başlıksız-

Ne yazık ki şu aralar anlaşılamadığımı hissediyorum. Biraz depresiflik, 2 yemek kaşığı yalnızlık falan filan ve puf! Yataktan çıkamayan, sadece uyuyarak düşüncelerinden uzaklaşmak isteyen bir kıza dönüşüyorum. Bu yazıma başlık koymama kararı aldım çünkü adı konulabilir bir şey yok ortada. Her şey o kadar karışık ki kafamda. Değil insanları, kendimi bile düşünemiyorum. Boşlukta gibiyim. Ne istediğimi, ne olacağımı bilemez bir halde sadece dengesizlik yapıyorum. Sosyal yaşantımla birlikte kendimi de etkiliyor. İçtiğim ilaçların hiçbir boka yaramadığını hissediyorum gün geçtikçe, ya da annem hatırlattıkça aklıma geliyor, bilmiyorum.
Geçmişim bana oyun oynuyor. Rüyalarıma giriyor, aklıma türlü türlü tuzaklar kuruyor. Yaşadığım ihanetleri düşündükçe şimdiyle geleceğimi tehlikeye atıyorum. İyi bir yere gelmek istiyorum, kitap çıkarmak istiyorum, insanların beni örnek almasını istiyorum, kötü günümde kimlerin yanımda olduğunu görmek istiyorum. Herkes gülümsüyor, selam veriyor, konuşuyor. Bunu yapmak hiç zor değil. Önemli olan destek olabilmek, omzunda bir el olduğunu hissettirmek. Ben bunu yeterince yaptığımı düşünüyorum. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum, kendi işimi bırakıyorum karşımdaki insanı dinliyorum, gerekirse saatlerce dertleşiyorum. Peki bunların sonucunda elde ne var? Koca bir yalnızlık. Bir yandan bunların kendi ayaklarımın üstünde durmam için bahşedilmiş bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu yanını düşündükçe mutlu oluyorum ama ya sonra?

Tutarsızlık, İnsanlığın Yüz Karasıdır

Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...