17 Mayıs 2020 Pazar

Anksiyete Sürecim

Öncelikle anksiyeteyi tanımlamak istiyorum. Anksiyete bozukluğu, psikolojik rahatsızlıklar arasında yer almaktadır. Toplumun %18'ini etkisi altına alan bu problem daha çok arttığında hastalık seviyesine gelebilmektedir. Yani ben de bu %18'lik kısımdayım. 
2 senedir bu hastalıkla mücadele ediyorum. 2018 yılı sınav yılımdı sanırım bu da çok büyük etken oldu. Kendimi başarısız, yetersiz, özgüvensiz, işe yaramaz hissediyordum. Tüm bunları yaşarken de korkuyor, geriliyordum. Bu gerginlikle birlikte çarpıntı ve nefes alamama durumu yaşadım. Kapalı alanlarda duramıyordum, dışarıda fazla kalamıyordum. Sanki sürekli yanlış bir şey yapıyormuşum hissi vardı üzerimde ve insanların bana kızmasından korkuyordum. Haklı olduğum bir konuda bile konuşamıyordum, sesim içime kaçmıştı sanki. Hala arada kendini gösteriyor bu sessiz kalma durumu ama eskisi kadar yüksek yaşamıyorum artık. Kimyasalsız iyileşmeyi dilerdim ama ne yazık ki mümkün olmadı. Arkadaşım vesilesiyle psikiyatriste gittim, tüm yaşadıklarımı, önceden anoreksiya geçirdiğimi; kısacası her şeyi anlattım. O da bana Zedprex (eski adıyla Prozac) ı önerdi. 2-3 ay sonra etkilerini göstermeye başladı. Ota çöpe ağlamayı bıraktım, kafamda kötü senaryolar kurmamayı başardım, sosyal ilişkilerim düzeldi, detaycılığım biraz da olsa azaldı, gereksiz sorgulamayı bıraktım. 
Bir ara günde 2 tane ilaç almamı söylemişti Edirne'deki doktorum. Ancak ben sadece o dönemlik bir çöküş yaşadığımı bildiğim için bu talimata uymadım ve günde bir tane almaya devam ettim. Şimdi gerçekten iyiyim, belirli zamanlar dışında ağlamıyorum, depresif olmuyorum, etrafı gri görmüyorum. Uzun zamandır tek istediğim bir terapiste gitmek. Onu da halledersem hiçbir sorun kalmayacak.

Tutarsızlık, İnsanlığın Yüz Karasıdır

Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...