1 Mart 2019 Cuma

Tamamen Unutmak Diye Bir Şey Yok

Her güneşin doğuşunda yeni bir güne uyanıyoruz, güneşle birlikte yeni umutlar, heyecanlar doğuyor, yeni fırsatların kapısı açılıyor. Aslında o kadar mutluluk verici bir şey ki. 1 salise sonrasını tahmin edemeden yaşıyoruz, acısıyla tatlısıyla başımızdan bir sürü olay geçiyor. Yaptığımız hatalardan ders çıkarıyoruz veya onları tekrarlıyoruz. Keşke diyoruz, koyveriyoruz kendimizi bazen, üzülüyoruz, ağlıyoruz hıçkıra hıçkıra; gözlerimiz şişene kadar, gülüyoruz, içiyoruz, eğleniyoruz, sarhoş oluyoruz, yeni insanlar tanıyoruz, dost ediniyoruz, aşık oluyoruz. Belki bağlanıyoruz belki gönül eğlendiriyoruz. Ama o insanla bir şeyler paylaşıyoruz. Artık karşılıklı sahip olduğumuz bir ''geçmiş'' imiz var. Gün geliyor, karşılaşıyoruz. Maziyi konuşuyoruz, kavga ediyoruz, sarılıyoruz, öpüşüyoruz, ayrılıyoruz... Şu anda ne demek istediğimi anlamadıysanız açıklamamı yapayım: Bu anlattığım şey bir ilişkinin başlama ve sonrasında derbeder olma süreci. Baştan böyle girmek istedim konuya çünkü direk söyleseydim çok arabesk olurdu. Böylesi daha iyi.
Yaşanılanları unutmak, silmek diye bir şey yok. Daima karşına çıkıyor, bir şekilde özlüyorsun, anıyorsun o insanı. ''Tamamen unuttum, sildim onu'' diye bir şey yok. Olamaz çünkü. Sana bir şeyler kattı, sen ona bir şeyler kattın. Belki sevdiniz, belki aşık oldunuz ama bir şey yaşandı. O ''bir şey'' i tamamen çıkaramazsınız. İmkansız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tutarsızlık, İnsanlığın Yüz Karasıdır

Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...