Uzun zamandır içime dert olan bir konuyla karşınızdayım bugün. Başlıktan da anlayacağınız gibi günümüzün en büyük problemi ''sevmek''. Aslında sadece bu da değil. Seviyormuş gibi yapmak, sevememek, sevgisiz büyümek... Bu örnekler çoğaltılabilir. Asıl problem sevmek de değil, sevmeyi bilmemek. Ailesinden sevgi görmemiş insanlar bu sevgiyi karşı cinsten ya da en yakın arkadaşından görmek istiyor ama o kadar kolay değil bu. Aile sevgisini kimse kimseye veremez, hele bu duyguyu yaşamayan hiç veremez. Yapılması gereken nasıl sevileceğini öğrenmek ve öğretmek olmalı. Can yakmadan, karşılık beklemeden sadece sevmek, saf sevgi. Bir kediyi sevmek, bir köpeğin başını okşamak, bebekleri, çiçekleri, insanları... Kısacası tüm canlı ve cansız varlıkları sevmeyi öğrenmek zorundayız. Sevginin her şeyi iyileştirebildiği bir dünyada yaşıyoruz, bunun farkında olmalıyız. Kötülük hiçbir işe yaramaz, siz karşı tarafı ne kadar kırmak, üzmek isterseniz o kadar üzülüyorsunuz, çünkü karma diye bir şey var. Bunu yapmanın size hiçbir faydası olmaz ama iyilik ve saf sevgi öyle değil. Binlerce insan, hayvan, eşya, bitki olur hayatınızda. Sinirinizi, üzüntünüzü sevgisiyle geçirebilecek bir sürü güzel şeyden bahsediyorum. Sözlerime kulak verin ve benden sonra siz de söyleyin; şimdi sevmek zamanı!
Yazmayı seviyorum, her şeye rağmen, herkese rağmen yazıyorum. Hobiden, hatta işten öte bir şey benim için yazmak.
11 Nisan 2021 Pazar
31 Mart 2021 Çarşamba
Hayal Kırıklığı da Hayata Dair
Hayal kırıklıklarının da hayata dair olduğunu bir kez daha anladım. Beklediğim şeyler gerçekleşmedikçe, istediğim şeyler olmadıkça ve attığım adımların karşılığını alamadıkça üzülüyorum. Ama sonrasında güzel şeyler olacağına dair inancım yeşeriyor. Kendime biraz zaman tanıyorum, üzüntümü yaşıyorum, sonrasında hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum. Aslında şimdi fark ettim de, çoğu zaman böyle yapıyormuşum. ''Yağmur Sonrası Gökkuşağı'' isimli yazımda da bunu vurgulamışım 2017 yılında. Demek ki bazı şeyler hiç değişmiyormuş :)
Tutarsızlık, İnsanlığın Yüz Karasıdır
Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...
-
Şu an yazacağım satırları yazıp yazmama arasında o kadar çok kaldım ki. Dedim ki yaz, her şeyimi paylaşıyorum, burası benim günlüğüm, sadece...
-
Mary Ann'in hastalıktan önceki ve sonraki halleri Mary Ann Webster(kızlık soyadı ile), 20 Aralık 1...
-
Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...