Hiç kazık yediniz mi sevdiğiniz insanlardan? Ben yedim. Hem de defalarca. Hepsini biriktirdim, yine yaşadım, yine biriktirdim. Hayatım hep bu düzen içinde ilerledi durdu. Hepsinden bir tecrübe kaptım. Evet ağladım, üzüldüm, sinirlendim ama gün geldi tepki vermemeye başladım. Her acı gibi bunlara da alışıyorsunuz. Geçiyor. İnanın geçiyor. Şuanda kafamda tilkiler dönmüyor mu, dönüyor. Ama o tilkileri alıp fırlatmak yine benim elimde. Hayat böyle, yaşanan her şey bir tecrübe. Sevgi, aşk, mutluluk olduğu gibi acı, mutsuzluk ve nefret de hayata dair duygular, elbet yaşanacak engelleyemeyiz. Ama onlarla birlikte yaşayabiliriz. Onlarla savaşadabiliriz. İçimizde karamsar duygular oluşturan şeyleri fırlatıp yerine güzel duygularla içimizi yeniden yeşertebiliriz. Sahip olduğumuz şeylere bakarak mutlu olabiliriz. Hayatın her şeye rağmen devam ettiğini görebiliriz. Hayat tecrübelerle, acılarla, sevinçlerle, aşkla dolu. Hepsi hayata dair. Yaşamazsak problem olurdu inanın. İyi ki yaşıyoruz. Asıl hayat bu işte.
Yazmayı seviyorum, her şeye rağmen, herkese rağmen yazıyorum. Hobiden, hatta işten öte bir şey benim için yazmak.
22 Ekim 2017 Pazar
Yaşanan Her Şey Bir Tecrübe
Arkadaşlık, sevgililik; bunlar çok güzel şeyler. Ama asıl önemli soru, buna değecek bir insan mı? Bunu anlamanın çok yolu var. Mesela zor gününüzde yanınızda mı, son zamanlardaki tavırlarında değişim var mı, sırlarınızı iyi saklıyor mu, sizi sürekli eleştirip üzecek şeyler yapıyor mu? Bunlar çok önemli sorular. Bunlara verdiğiniz tüm yanıtlar olumsuzsa bu işte bir terslik vardır. Bir insan gerçek bir arkadaş/sevgili ise eğer her şeyi layığıyla en güzel şekilde yapıyordur zaten. Ama yapmıyorsa o kişiyle aranızdaki ilişkiyi/arkadaşlık ilişkisini gözden geçirmenizde fayda var. Zaten kim kendini ezen, üzen biriyle birlikte bi ilişki yaşamak ister ki? Kendinizi sıkıp kasmayın. Önünüzde kocaman bi hayat var, hemen yelkenleri suya indirmeyin. Nasıl daha yapıcı olabilirim diye düşünün, sizin faydanıza olacak şeyler yapın. Mutlu olmaya çalışın, yazı yazın, resim yapın, müzik dinleyin, kitap okuyun. En yakın arkadaşlarınız kitaplar olsun. Onlar sizi asla yalnız bırakmaz, söz verip gitmez, yanınızda olur. ( Bu lafı daha 15 dakika önce babam bana söyledi:) )
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Motorları Maviliklere Sürecek miyiz?
Bir kış soğuğunda, ayazda kalmış gibiyim. Sürekli üşüyorum. Kendimi boşlukta, yapayalnız kalmış küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum. O ka...
-
Keşke şimdi burada olsaydın... Elinde televizyon kumandası, sürekli kanalları geziyor olurdun. Bir yandan canın kahve çekiyor olurdu ama ben...
-
Yaşadıklarımdan utanmıyorum. Bu blogu açtığımdan beri yazdığım her bir yazı gerçek samimiyetimle yazılmış yazılar. Hiçbirinden utanmıyorum, ...
-
Mary Ann'in hastalıktan önceki ve sonraki halleri Mary Ann Webster(kızlık soyadı ile), 20 Aralık 1...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder