Ne kadar çok şeyi takıyoruz kafamıza ya. Yaşımız gencecik, kafamızda kurcaladığımız şeyler ise 25 yaş üstü insanların kuruntuları. Yeni nesil olarak bu yaşta yorulmamızın sebebi bu aslında, her şeyi kafada büyütmek, senaryolar kurmak. Ve gerçekten biz insanoğlu çok nankörüz. Yaşadığımız şeyler, sahip olduklarımız bize yetmiyor. Hatta kazandıkça dahasını istiyoruz. Azla yetinmek gibi bir kavram anlayışına sahip değiliz. Ve bu aşılamayan bir sorun. Çünkü hepimiz böyleyiz ve kimse kimseyi "bu huyundan vazgeçmelisin" diye uyaramıyor.
Konuya baya tepeden giriş yaptım ama kısaca kendimden bahsedeyim. İsmim aslı, 17 yaşındayım, lise son sınıftayım bu sene ciddi sınavlara gireceğim( neyse bunları konuşup içinizi karartmak istemiyorum, belki benimle birlikte ya da benden sonra sınava hazırlanacak olanlar vardır, korkutmayalım onları:D ) Burcum aslan, doğum günüm 10 ağustos. Tam burcumun insanıyım. İnatçıyım, liderlik vasfında olan bir insanım(çokça) ve hırslıyım. Ya istediğim bir şeyin peşinden giderim ya da istemediğim şeyi tamamen kafamda bitiririm. Anatomim bu şekilde işliyor. Üstteki yazımda, yani tepeden girdiğim konu hakkında biraz konuşmak istiyorum. Ben anasınıfından beri hayalgücü geniş ve güzel olan bir insandım. Her şeyi kafama göre kurgular, hikayeleştirirdim. Sonra bir gün annem elime Rapunzel kitabını tutuşturdu( ilk okuduğum kitaptı bu arada ) Kitap okumayı işte o zaman sevmeye başladım. Aslında bu sevdam daha önceye dayanıyor yani 5-6 yaşlarıma. O zamanlar da masalları kafamda kurgulaştırırdım ve dinlemekten hiç sıkılmazdım. Hatta dinleye dinleye ezberlemiştim tüm masalları. Bu açıdan güzel bir çocukluk geçirdim.
Esas konuya dönecek olursak eğer yazı serüvenim okumayla başladı benim. Kitap okuya okuya bir süre sonra şöyle düşünmeye başladım; "ben neden yazı yazmıyorum?" Evet, iyi ki yazmışım. Kendimi başka türlü ifade etme biçimim yok benim çünkü. Ya kelimeler ağzımdan dökülecek, ya da kalemimden kağıda. Başka yolu yok benim için. İşte serüvenim böyle başladı. Sadece hikayeler değil üstteki tepeden giriş yaptığım konu gibi kendi çapımda ufak denemeler de yazıyorum. Zevkli oluyor düşüncelerimin kalemimle yazılara dökülmesi.
Bu yazıda bu kadar bahsedeyim diyorum. Eğer beğendiyseniz yazmaya devam ederim ve yazı yazma serüvenlerimin ardı arkası kesilmez. Hatta çok başka konularda da yazabilirim. Aşağıya yorum bırakmanız yeterli. :)
Yazmayı seviyorum, her şeye rağmen, herkese rağmen yazıyorum. Hobiden, hatta işten öte bir şey benim için yazmak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Tutarsızlık, İnsanlığın Yüz Karasıdır
Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...
-
Şu an yazacağım satırları yazıp yazmama arasında o kadar çok kaldım ki. Dedim ki yaz, her şeyimi paylaşıyorum, burası benim günlüğüm, sadece...
-
Mary Ann'in hastalıktan önceki ve sonraki halleri Mary Ann Webster(kızlık soyadı ile), 20 Aralık 1...
-
Tutarsızlıklardan, net olmayan durumlardan ve belirsizliklerden nefret ediyorum. Bazı şeyler baştan konuşulur, halledilir, biter sanıyordum ...
Tanıştığımıza memnun oldum. :))
YanıtlaSil